Hayatımızda defalarca yeni bir başlangıç isteği duyarız . Bu durum o kadar insanla özdeştir ki , kimi zaman nefes almak kadar zaruri gelir bizlere.İş hayatımızda , aile hayatımızda, sosyal hayatımızda kendimizi mutsuz hissettiğimiz durumlarda herşeyden uzaklaşmak ve yeni bir hayata tutunmak isteriz .Bu yeni'nin bize ne getirip ne götüreceğini tam olarak kestiremesekte, o duygu yoğunluğu ne kadar fazla ise o kadar fevri davranırız seçimlerimizde.Kimi zaman gerçekten ihtiyacımız vardır böyle bir değişime , kimi zaman hayata sadece ters açıyla bakıyoruzdur.
Hayata adım attığımız andan itibaren , geçirmekte olduğumuz evreler aslında şunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.Her geçen saniye , her geçen gün bizi değiştiriyor, gerek fiziksel olarak gerek düşünsel olarak.Değişim denilen husus zaten bizim varsayılan özelliğimiz kabul etsekte etmesekte. Fiziksel olarak değişmemek için yaşlanmamak için elimizden geleni yapıyoruz (spor , güzellik ürünleri gibi). Ancak Düşünsel olarak doğru bir değişim , her yaşta insanın gücüne güç katıyor . Değişimi gelişeme dönüştürebilmemiz lazım.Burada asıl sorun , hangi köprüyü geçip , hangi köprüyü yakacağımızı bilmek ?. Mümkün olduğu kadar soğukkanlı , rasyonel ve en büyük güç olan iç sesimize kulak vermek suretiyle , hata yapma şansımızı minimum'a düşürmek durumundayız.Bir tersliğin olacağı varsa elbet bir şekilde karşımıza çıkacaktır.Ancak bu durum sizden kaynaklanmasın önleminizi alın.
Yeni bir başlangıç için önce mevcut durumunuzu analiz edip kendinizi tanımanız gerekmektedir.Ben yaparım diyorsanız.Başkasının ya yapamazsan ? sözlerine aldırış etmeyin.Sizin potansiyelinizi sizden iyi kimse bilemez. Hedefe giderken karşınıza çıkabilecek sorunları önceden düşünüp planlayarak , oluşabilecek olumsuzlukları önleyip, hayata karşı her zaman bir sıfır önde başlamaya çaba gösterin.
Doğrularınız için savaşın , kaybetmediğinizi göreceksiniz.