26 Mayıs 2017 Cuma

Dünyada  ya veli olan bildiğinden emin oldu; ya da deli  olan bilmediğinden
Bizim gibi İkisinide olamayanlar , kendinden bile şüpheye durdu
Bazen etki ettim sanıyorsun
Oysa dallarına vuran rüzgar,kadarsın
Açmadıysa kollarını , savrulan rüzgar ne yapsın
Bilemem , belkide düştüğümde baş ucumda bekledin
Bilememekte az yük değil ama her hakikati kaldırabilir mi dizlerim
Sordum ve yordum kendimi
Geçemediğim eşikler ve takıldığım sınırların ruhumda telleri
Belkide bilmeden mahzun ettim seni , bağışla
Keşke unutmaktan açmasaydın kapıyı
Nasıl unuturum birkaç limon damlasının , suyuna  yoldaş olacağını geceleri
Elbet hatrımda hep güzel kalırsın
Bir gün sormalıydın , nedir  üç ayaklı sandaliyenin , yıkılmayan şu kaderi
Anlardın belki Mesele dağ'a yağan kar değil ki, soğuğuna sitem edeyim
Ben rahmete inanırım , ancak  benim bildiğimin üstündedir onun da kaderi
Ve ben gittikçe daha az eminim
Ve büyük cümleler kurmaya da, inan hiç yok takatim

Ne biliyorsan ondan emin ol
Ben elbet unutmam ama artık kadere teslimim

19 Mayıs 2017 Cuma



Gökte su kalmasın ister gibi , döküldü  gönlümün kaderi
Ellerim bereketinden mi aldı , Sel’inden kuruyup mu kaldı , bilemedim
Bir deli anafor , tuttu kattı yoluna , ne o durdu , ne ben inebildim
İçime çektiğim  bir tanıdık koku değil yada genzimi yakan hallerden yitirdim hafızamı  
Uykularımın  dizleri yaralı , ümidimi tutun da bırakmayın , diyemedim
Gözlerim , gördüğünden memnun olmayacak  ki , hastalığı hatırlatır oldu soluk benzimde
Tepemdeki  Güneşin bile  ne kadar  içimi ısıttığı ,şaibeli şu yeryüzünde
Arşın, okka ,endaze;Metre ,kilo,terazi ölçtüm de ortasını  bulamadım
Baktım ne başı belli ne sonu  ve insan hep kendine yontarmış odunu
Tanrım dedim bu terazi bozuk  , ortasın bulsan hak değil
Sensiz ben hataya düşerim
Sen unutma bu kulunu 

Sen unutma bu kulunu .