21 Mayıs 2013 Salı

21 Mayız 1864 Çerkes Sürgünü

Tarihte bu gün "21 mayıs 1864" bizin için , bir acının tasvir edilişini simgeler. Rusların , özgürlüğüne ve onuruna düşkün  kafkas halklarını , potansiyel düşman olarak görmesi ve bunun sonucunda yerli halkları topraklarından sürme politikaları , binlerce insanımıza acı , kan ve gözyaşını miras bıraktı.Ne sayı olarak nede askeri olarak mükayyese edilemeyecek kadar büyük bir fark vardı aralarında ama onlar her zaman yaptıkları şeyi yaptılar vatanları için , özgürlükleri için , onurları için  savaştılar ve savunabildikleri son ana kadarda , çaba göstermeyi bırakmadılar. Onlarınki belki bile bile lades demekti ama söz konusu vatanları ve özgürlükleri olunca , savaşmamayı seçenek olarak bile kabul etmezlerdi.Binlerce insanımız anavatanını savunurken ve binlerce insanımızda göç yollarında hayatını kaybetti.Zalimin zulmü kazandı gibi anlaşıldı o zaman dilminde belki , ama şu konu hep atlanıldı. Tarih , karşı tarafa göre bir avuç sayılabilecek insandan korkup , yüzbinlerce askerini  o topraklara süren, çoluk çocuk , yaşlı demeden katleden,vatanlarından zorbalıkla süren,bir acizler topluluğunu yazdı, bir de değerleri için savaşan yiğit insanları.

Ruhları şad olsun

Belki o topraklara hiç bir zaman aidiyet bağı beslemeyeceğim . Toprakları değerli yapan üzerlerinde yaşayan insalardır.Bizim mücadelemizden sonra çok şey değişti o topraklarda , her zamanın kendi dokusu olduğuna inanırım ve o dokuyu şimdiki zamanda aramak ve bulmayı ummak bana hiç gerçekçi gelmiyor , Artık 21 yy da nerde olduğunun bir önemi yok önemli olan neyi başarabildiğin eğer kim ki tarih sahnesinde kimliğini göz ardı etmeden , bir yer bulursa en büyük vatansever odur. Onlar üzerlerine düşen mücadeleyi tamamladılar şimdi herkes kendi mücadelesini sorgulasın ve önce vicdanına sonrada tarihine yakışır davranmaya özen göstersin

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Hatay ve Küresel güç olmak

  Hayatın olağan akışında evine giden,alışverişe giden, hava almak isteyen veya esnaf olan, hatayın reyhanlı ilçesindeki vatandaşlarımız. Mayısın 11. günü , saat 13.55'de, dev bir ses ve alev bulutunun,şarapnel parçalarının,onları hedef almasıyla yaşamlarını yitirdiler,
 
   "Üstelik Niye öldürüldüklerini bilmeden". İnsanların yaşamları üzerinden ,siyasi çıkarlar elde etmek,rant kazanmak isteyen, insan müsfetteleri var hala bu hayatta.Korkarım ki kıyamete kadar da vicdanları ile barışamayacak ve masum insanların üzerine,kin olup,kan olup yağmaya devam edecekler.Bir insanın bilerek ve isteyerek ,onun düşünceleri ile uzaktan yakından bir bağlantısı olmayan insanları hedef alması ,hangi inanca hangi insanlığa sığıyor idrak edemiyorum.Kaldıki düşüncesini beğenmesen bile bir insanın canına kastetmek, ne kimsenin hakkıdır ne kimsenin haddidir.Her dinin, en net koyduğu çizgidir,insanın yaşama hakkı,gel görki 21 asır geçmiş , ama hala "insan" kelimesinin hakkını veremiyoruz.

     İçinde bulunduğumuz coğrafya bu konuda en fazla acı çeken bölgelerin başında geliyor.Gerek ırağın işgal edilmesinden bu yana yaşanan süreç,gerek sözde arap baharları, gerekse suriye'nin durumu. "Şu petrolü allah yok etseydide şu varil dolusu katran için,insanların oluk oluk kanı akmasıyda şu topraklarda".
   
 Demokrasi getireceğiz diye her başladıkları iş,o bölgenin halkına kandan başka birşey getirmiyor,Irak 2003'den bu yana huzuru sağlayabilmiş değil.Suriye için de böyle bir demokrasi arayışları var,o çok demokrasi perver ülkelerin, ama bu sefer suriyenin içerisinde bulunduğu konjonktür ,ırak kadar rahat hareket etmelerine izin vermiyor,Bu denge anlayışı her gün yüzlerce insanın hayatına mağloluyor. Ülkemizde ,esad halkına zulmediyor gitmeli,diye açık tavır koyunca ,işin başından beri ,ister istemez işin tarafı haline gelmiş görünüyoruz.Bu savaşı hangi taraf kazanır bilmiyorum,ama her geçen gün yüzlerce insan yaşamını kaybediyor onu net olarak biliyorum,kaldı ki kim kazanırsa kazansın , ileride net bir sukunetin sağlanacağını öngörmek zor.

Son zamanlarda çok telaffuz edilen, ülkemiz artık küresel bir güçtür,onun için böyle bir duruma seyirci kalamaz, zihniyetinde bir yazarımızda, oluşan durumu "büyük devlet olmanın maliyeti" diye niteleyen bir yazıya imza attı. Bu neyin gözünü bürümüşlüğü anlamak hiç de kolay değil.Hiç bir çıkar,hiç bir "stratejik derinlik" hamlesi , benim insanımın tekinin,canından kıymetli olamaz. Açıklanan 50'ye yakın kaybettiğimiz insanımızın, ki kimlikleri bile zor tespit edilmiş çoğunun, bu topraklarda yaşamaktan başka ne suçları vardı ? bunu sormak da, vatandaş olarak bizim görevimizdir,Böyle durumlarda devletin salt gerçekleri paylaşmama ihtimalinide her zaman göz önünde bulundurmak gerekir.Uçağımız düşürüldü , sabrımızı sınamayın dendi , Top atışı geldi sabrımızı sınamayın dendi , Bombalar patladı yine aynı terane ,önce bir gözdağı cümlesi sonra natodan açıklama geldi arkanızdayız sonra abd den açıklama geldi arkanızdayız cümlesi ,olay kapandı. Olan yine benim günahsız vatandaşıma oldu,Bölgedeki insanlar doğal olarak tepkili ,tepkilerinin sebebi sadece yasları değil ,tabiri caizse oluşan durumun belirtilerinin aylardır orada yaşanmasından kaynaklı. Her kelimelerinde ağızlarından allahı düşürmeyenler,mahşerde bu insanların karşısına nasıl çıkacak,hiç bilmiyorum,bakalım orada "küresel güç" ,"stratejik derinlik"    kelimeleri bir anlam ifade edecek mi ?   

Cümlelerimi bitirmeden öncelikle kaybettiğimiz vatandaşlarımıza allahtan rahmet , yaralı vatandaşlarımızada acil şifalar diliyorum , böyle bir tabloyuda allah bize bir daha göstermesin .